۲۴ شهریور ۱۳۹۲

Kurtlar Vadisi "Afganistan"

Türk dizileri Afganistan'ı fethetti. Afganlıların ilgi gösterdiği dizilerin başında Kurtlar Vadisi geliyor. İlgi o kadar büyük ki ''Polat Burger'' adıyla açılan bir restoran bile var.
KABİL

Afganistan'da Türk televizyonlarında yer alan diziler her geçen gün popülerliğini artırırken, dizilerin yıldızları, bölgede Hollywood ünlülerinden daha çok seviliyor.
Muhteşem Yüzyıl, Kurtlar Vadisi, Öyle Bir Geçer Zaman ki gibi son yıllarda büyük beğeni toplayan diziler, bu ülkede de ilgiyle izleniyor. Bu durum özellikle Afganistan halkının Türk toplumunun yaşamına olan ilgisini ciddi biçimde artırıyor.
Türk dizilerinin bu kadar ilgi çekmesinin temel nedeni olarak Afgan halkının dizilerde "gelenek ve modernleşmeyi dengede tutan figürleri" görmek istemeleri gösteriliyor. Ayrıca, dizilerde yer alan ürünler, kıyafetler, mobilyalar bile bir süre sonra ülkede moda haline gelebiliyor. Bu da Türk tekstil ve ürünlerine olan ilginin büyümesine yol açıyor.
Dizilerin sürekli izleyicileri arasında ise devlet yetkilileri de bulunuyor.
Türk dizileri, bir zamanlar ilgi odağı olan Hint dizilerinin yerine almış gibi gözüküyor. Afgan televizyonlarında yayınlanan 20'den fazla Türk dizisi, halkın hemen her kesimi tarafından izleniyor.
En çok Kurtlar Vadisi seviliyor
Ülkede yayınlanan diziler arasında en çok Kurtlar Vadisi seyredilirken, dizinin oyuncuları Necati Şaşmaz ve Gürkan Uygun halk tarafından çok seviliyor. Afgan halkı, haftada 4 akşam yayınlanan Kurtlar Vadisi'ni izlemek için dizi saatini heyecanla bekliyor.
Türk dizilerini daha çok Afgan kadınları izliyor. Afgan kadını Masuma, ''Dizi yayınlanmadan önce tüm işlerimi bitiriyorum. Özellikle Kurtlar Vadisi'nin yayınlandığı günler bizim için özel günler gibi olmuş'' diyor.
Afganistan sokaklarında Afgan liderlerinin fotoğraflarının yanı sıra Türk aktörlerinin resimlerini görmek de mümkün. Kanalların çekmediği uzak bölgelerde yaşayan gençler ise Farsçaya çevrilmiş Türk dizilerini marketten satın alarak evlerinde izliyor. Afganistan'daki katı yayın politikasından dolayı, dizilerdeki uygunsuz görüntüler sansürleniyor. Geçen sene ülkede en çok seyredilen Aşk-ı Memnu dizisi, Afgan kültürüne aykırı bulunduğu gerekçesiyleAfganistan Alimler Birliği'nin itirazı üzerine yayından kaldırılmıştı.
Özel televizyon yetkilileri, Türk dizilerinin sadece Türk toplumuna değil, uluslararası topluma da hitap ettiğini söylüyor. Afganistan'da yayın yapan özel bir televizyonun Yayın Yönetmeni Hayat Yakubi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile Afganistanarasında bulunan din ve kültür bağı nedeniyle Türk dizilerinin bu ülkede çok sevildiğini belirtti.
Türk dizilerinin konusunun da gerçekçi olduğunu, Hint dizilerinin ise hakikatı yansıtmadığını fade eden Yakubi, ''Türk dizilerini biz ucuza alıyoruz. Aynı diziler Arap ülkelerinde daha çok paraya satılıyor'' dedi. Yakubi, Türk dizilerinin yayınlamasıyla seyirci sayısında da artış olduğunu, Türk dizilerinin her kesim tarafından beğenildiğini söyledi.
Türk dizilerinin çekim kalitesinin de yüksek olduğuna değinen Yakubi, ''Birkaç sene önce Afgan kanallarında Hint dizileri yayınlanıyordu. Şimdi ise neredeyse tüm kanallarda Türk dizileri yayınlanıyor. Çünkü, söz konusu diziler halk tarafından çok beğeniliyor. Biz kanalımızda ayrı bir bölüm oluşturarak dizileri Farsçaya çeviriyoruz. Böylece seyircilerin beğenisine sunuyoruz. Halk tarafından da olumlu tepkiler geliyor'' diye konuştu.
Dizi oyuncularının resminin bulunduğu giysiler çok satılıyor
Türk dizilerinin etkisinin arttığı Afganistan'da, oyunculara karşı da sevgi çoğalıyor. Kurtlar Vadisi dizisindeki oyunculardan herhangi birinin, özellikle Polat Alemdar'ın resminin basıldığı tekistil ürünleri, Afgan pazarında revaçta.
Kabil'de bulunan Cumhuriyet Marketi'ndeki tekstil ürünleri satan mağaza sahibi Cemal, son günlerde Kurtlar Vadisi dizisindeki oyuncuların resminin olduğu giysilerin çok tercih edildiğini, bunları giyenlerin kendilerini Polat gibi kahraman hissettiğini söyledi. Söz konusu giysileri yurt dışından getirdiklerinin altını çizen Cemal, gün geçtikçe halkın giysilere olan talebinin çoğaldığını, fiyatı ne olursa olsun satıldığını dile getirdi.
Öte yandan Kabil'in Kal-i Fethullah bölgesinde ''Polat Burger'' adında bir restoran açan Ahmad Cevad Kadiri, Kurtlar Vadisi dizisi ve oyuncusu Polat Alemdar'dan etkilendiği için restorana bu adı verdiğini, bu sayede müşterilerinin arttığını aktardı.
Taliban döneminde televizyonların yasak olduğuAfganistan'da, 50'den fazla yerel ve ulusal televizyon yayın yapıyor. Bunlarınn çoğunda da Türk dizileri Farsça ve Peştunca dillerine çevrilerek yayınlanıyor. Alt yapının yeni yeni gelişmeye başladığı ülkede, yerel diziler yok denilecek kadar az.  

۱۶ خرداد ۱۳۹۲

-Halife Kızılayak, Vefatının 60. yılında anıldı

-Halife Kızılayak, Vefatının 60. yılında anıldı

Afganistan Türkmenleri'in manevi mirası, önde gelen din alimlerinden Mücahit Halife Abid Nazar, (Halife Kızılayak) vefatının 60. yılındbnümünde anıldı.

Afganistan Kültür Bakanlığı'nca başkent Kabil'de düzenlenen anma törenine Kültür Bakanı Said Mahdum Rehin, Maden Bakanı Vahidullah Şehrani, Göçmenler Bakanı Dr. Cemahir Anvari, Milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Kültür Bakanı Said Mahdum Rehin, İslam tasavvufunun insanları iyi yönde yetiştiren bir okul olduğunu, şeriat gölgesinde bulunan bu okulun hakikatı bulmada yardımcı olacağını söyledi.

İslam önderlerinin, bin yıllardır Müslümanlar için büyük hizmetlere imza attığını ifade eden Rehin, ''O öndelerden biri de Nakşibendi Tarikatı'na mensub olan ve yüzlerce muridi bulunan Halife Kızılayak'tır'' dedi.

Kızılayak Halife'nin postanişini olan Abdulkerim Mahdum da Halife Abid Nazar'ın hayatını anlattı.

Göçmenler Bakanı Dr. Cemahir Anvari ise Halife Kızılayak'ın yaşamından bahsederek, ''Halife Kızılayak asrının büyük alimi ve düşünürü idi. Mutevaziliği, sabırlılığıyla insanları kendine hayran bırakmıştı'' diye konuştu.

Ardından Afganistan Devlet Başkanı Danışmanları Mevlevi Jora, Mevlevi Mustafa Barikzey ve Mevlevi Salikzade Halife Kızılayak hakkında birer konuşma yaptı.



HALÎFE KIZILAYAK

 
Son devir Türkistan velîlerinden, İsmi Âbid Nazar olup oturduğu yerin isminden dolayı "Halîfe-i Kızılayak" diye şöhret bulmuştur.

1877 (H.1294) yılında şu anda Rusya'nın Türkmenistan Cumhûriyeti içinde bulunup o zaman Buhâra Emirliğine bağlı olan Kerki şehrinin Kızılayak köyünde dünyâya geldi. İlk tahsîlini âlim bir zât olan babasının da yardımıyla burada tamamladı. Sonra, küçük yaşına rağmen, tahsîlini devâm ettirmek için Buhâra'ya gitti. Burada birçok âlimden çeşitli dallarda ders alarak, talebelikte en yüksek dereceye ulaştı. Kendi anlattığına göre Buhâra'daki tahsîlini daha çok zamânın büyük âlimlerinden Ebü'l-Fazl-ı Sîret'in yanında yapmıştır. Buhâra'da tahsîlini tamamladıktan sonra kendisine Emir tarafından Buhâra Kâdılığı teklif edildi. Ancak, kabul etmeyip memleketine döndü. Bu teklif ısrarla devâm edince de bir müddet evini, hattâ memleketini terk etmek mecburiyetinde kaldı.

Daha sonra tasavvufa yönelerek zamânın meşhûr âriflerinden olup aynı zamanda amcası olan Halîfe Hüdaynazar'dan feyz ve icâzet aldı. Hocası ona icâzet verdikten sonra, kendisine gelenlere; "Artık Âbid'e gidin. Bende olanlar, bendi kaldırılmış bir ırmak gibi oraya aktı, gitti." buyururdu. Fakat o yine de hocası vefât edinceye kadar talebe kabûl etmedi. Tasavvufta silsilesi Hâce Muhammed Saîd Mücedidî'ye ulaşır.

Bir müddet sonra hocası Hüdaynazar ile hacca gitti. O zamânın şartlarında yolculuk çok uzun ve sıkıntılı geçti. Hüdaynazar hazretleri zâten yaşlı olduğundan hastalandı ve yürüyemez hâle geldi. Sedye ile yol alıyordu. Âbid Nazar hocasının her hizmetine canla başla sarılıyordu. Hocası da devamlı duâ ve niyazda bulunur ve; "Âbid'im inşâallah dolacak ve taşacaksın." derdi.

Nihâyet Mekke ve oradanMedîne'ye vardıklarında Hüdaynazar hazretleri vefât etti. Hocasını Cennetü'l-Bâkî'de defnettikten sonra yanındakiler ona talebe olmak isteyerek kendilerini kabûl etmesi için ricâda bulundular. Fakat o, bir türlü kendini buna lâyık görmüyordu. Çok ısrar edilince bir gece mühlet istedi. Ertesi gün müsbet veya menfî kararını ıklayacaktı. Halîfe-i Kızılayak o geceyi Peygamber efendimizin kabr-i şerîfleri yanında murâkabe ile geçirdi. Ertesi gün çok neşeli bir şekilde talebe kabûl edeceğini bildirdi ve Mescid-i Nebevî'nin mübârek mihrâbında oturarak müsâfeha ile ilk talebesini kabûl etti. Hac sonrası memleketine döndü.

Halîfe-i Kızılayak, Bolşevik İhtilâli sırasında Kalişof hâdisesinden îtibâren Ruslara karşı çok gazâ ve cihâdlarda bulundu. Buhârâ Emirliği Rusların eline geçtikten sonra da cihâdı bırakmadı. Ancak silâh ve gıdâ yetersizliğinden Afganistan'a hicret etmek mecburiyetinde kaldı. Büyük bir kalabalıkla Afganistan'a geçen Halîfe-i Kızılayak, bundan sonra devamlı cihâd hareketini destekledi. Habîbullah Han zamânında RusyaAfgan sefîri bulunan Gulâm Nebi Han, Rusların yardımıyla Pettekeser mevkîi üzerinden Belh şehrine saldırdı. Burayı işgâl ederek ayrı bir devlet gibi davranmaya başladı. Bunun üzerine Halîfe-i Kızılayak, Ruslara karşı çok iyi savaş tecrübesine sâhib bulunan Türk mücâhidlerini bizzât kardeşi Âlim Han ile Belh'e gönderdi. Büyük mücâdeleler netîcesinde Belh işgâlden kurtuldu ve Âlim Han geçici bir süre için Belh'i idâre etti. Her şey normale döndükten sonra Belh'i hükûmete teslîm ederek geri döndü.

Halîfe Kızılayak, Afganistan'a geçtikten sonra ilk önce Andhoy kazâsının Altıbölek köyünde oturmuşsa da bâzı hâdiseler sebebiyle Cüzcân vilâyetine yakın bir yere yerleşti. Buraya eski köylerinin ismi olanKızılayak adı verildi. Bundan sonra Kızılayak'ta bir câmi, medrese ve hânegâh inşâ edildi.Burası her taraftan gelen talebelerle dolup taşmaya başladı. Hânegâh, cemiyetin her tabakasından fakir, zengin, âlim, fâzıl, devlet adamı ve her türlü insanın uğrak yeri hâline geldi. Bu hâli gören ve daha önce Afganistan'da oturmakta olan bâzı âlimler ilk önce bu durumu yadırgadılarsa da dergâha geldikten ve Halîfe-i Kızılayak'ı gördükten sonra tam bir teslîmiyetle geri döndüler. Kâbil'de oturan ve İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunlarından olup âlim bir zât olan hazret-i Şûrbâzâr da Kızılayak'a teşrif etmiş ve Halîfe-i Kızılayak'ın sohbetlerinde bulunmuştur.

Halîfe Âbid Nazar, Afganistan'a geçtikten sonra, sırasıyla Afganistan Emîri olan Emânullah Han, Nâdir Şâh ve Zâhir Şâh ile gerek şahsen, gerek mektupla irtibâtlar kurmuş ve hepsinden saygı görmüştür.

۱۹ اسفند ۱۳۹۱

HASRET




Tut ki ellerim ellerine hasret
Tut ki sevgine dolamışım hisslerimi
Bağlamışım kendimi esen rüzgarine
ve kavuşmuşum nev bahara sana hasret
Sana susamışım sana muhtaç

Şiir: T.N.S