GÜZEL AHLAK
Cemiyet hayatı içerisinde yaşarken insanlarla münasebetlerimiz pek çok farklılıklar arz eder. Yaptığımız alış-verişler, yolculuklar ve diğer konularda şahsiyetlerini tanırız. Bir kimsenin sinirlendiği zaman nasıl bir tavır takındığına şahit oluruz. Ya da menfaatine küçük bir halel geldiği zaman ne şekilde bir tavır sergilediğine de… İşte özellikle böylesi durumlarda kişilerin kendiliklerinden takındıkları tavır ve gösterdikleri reaksiyonlar, kendilerinin huylarını ortaya koyar. Bunların toplamı da kimsenin ahlakını teşkil eder.
Ahlak; insanın doğuştan getirdiği veya sonradan kazandığı birtakım davranış şekilleri, huylar, tavırları; manevi seviyesini belirten tutum ve tavırlardır.
İmam Gazali (r.al)de ahlak hakkında şöyle der: ahlak nefsin durumu ve şekil alması, maneviyatın hareketlerde hâkim olması iyi fiillerin, düşüncelerin zorlamadan hâsıl olmasıdır. Allah cc kuran kerimde Hz.peygamber için şöyle buyurur:
(ve inneke leala hulukun azim) ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
Muhakkak ki Hz. Muhammed s.a.v bizler için en güzel örnektir şüphesiz ki ancak ona uymakla bu güzelliğe ulaşabiliriz:
Sen ki olmak istersen eğer, mükemmel bir insan
Örnektir sana peygamberin, Muhammed Mustafa’n
O’dur ahlak abidesi, beşerin efendisi
Al hasletinden de, ol insanlığın sevgilisi
Yine de İmam Gazalinin güzel ve kötü ahlak konusundaki şu değerlendirmesini görelim.
Güzel ahlak peygamberlerin efendisinin sıfatıdır. Sıddikların amelinin en faziletlisidir. Güzel ahlak, imanın yarısıdır, muttakilerin mücahedesinin meyvesidir.Ăbidlerin riyazetidir.
Kötü ahlak ise öldürücü zehirdir. Beyin dağıtıcı felaketler, mahvedici rezaletler, Rabbul-alemin’in komşuluğundan uzaklaştırıcı habasetler ve sahibini şeytanların eline teslim eden dalaletlerdir.
İnsanda ahlak iyi ya da kötü olacak şekilde tezahür eder. Pek tabiidir ki İslam’ın tavsiyesi güzel ahlaktır. Zaten İslam’ın gönderiliş gayesi de insanların güzel ahlak sahibi olmasını sağlamaktır. Peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurur (innema buistu li utemmime mekarimel ahlak) ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim hz.peygamber s.a.v bunun için Allahtan güzel ahlak istemişlerdir (allahumme ahsente hakli fe ahsin Hulki) Allah’ım yaratılışımı güzel yaptığın gibi, ahlakımı da güzelleştir.
İnan insan bu duayı daima yapmalı ve uygulamak için gayret göstermeli. Toplumda insanların ilgisine ve sevgisine mazhar olmak bile kişilerin ahlakına bağlıdır insanlara karşı gönlü sevgiyle dolu, güler yüz ve tatlı dilli, onların hak ve hukukuna riayetkâr bir kişi o toplum içersinde sevilen ve sayılan bir insandır. Ama bunların zıddı bir hayat tarzı sergileyen insan ise, sevgi ve saygıya mazhar olmayacağı gibi öldükten sonra da iyilik ve rahmetle anılmayacaktır.
Adamın biri oğluna daima; sen adam olmazsın der dururmuş.
Çocuğun içine iyice oturan bu söz onu kamçılamış ve gün gelmiş o çocuk okumuş, yükselmiş ve vali olmuş hem de kendi memleketine hemen görevlileri göndererek babasını makamına getirtmek olmuş ilk işi. Apar-topar makamına gelen babasına,
Gördün mü? Bana adam olmazsın der dururdun. Şimdi ise ben memleketime vali oldum.
Babası oğluna aynı acı ve sitemle baktıktan sonra:
—Ben sana vali olmazsın demedim ki! Adam olmazsın dedim. Sen vali olmuşsun ama adam olmamışsın. Yanılmamışım eğer adam olsaydın babanı apar-topar makamına getirip böyle demezdin, diye cevap verir.
Burada çok açık bir şekilde görülen eksiklik, ahlaki olgudur
Güzel ahlakın bize getireceği kazanç nedir diye sorulduğunda
Şüphesiz ki her ibadetin kendisine ait kazançları vardır. Ama sanki güzel ahlak, bütün ibadetlerin en az birkaç katına çıkaran kazanca sahiptir. Bir hadis-i şerifte şöyle geçmektedir: innel mümine liyüdriku bihusni hulkihi dercete essaimi el kaimi. Ayşe(r.a) rasulullah(s.a.v)’i şöyle buyururken dinledim, dedi: “bir mümin, güzel ahlakı sayesinde,(nafile olarak)gündüz oruç tutup gece namaz kılan kimselerin dercesine ulaşır.”
O güzel ahlak ki imanın kemalini ortaya koyan en büyük göstergesidir: ekmelul müminine imanen ahsenuhum hulukan ve hyarukum hyarukum linisaihim. ebü hüreyre r.a den rivayet edildiğine göre rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“müminlerin iman bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.
İmam Gazali ® ahlakın esaslarını dört olarak sıralamıştır
1.Hikmet: bundan bizim gayemiz; nefsin bir durumudur ki nefis onun vasıtasıyla bütün ihtiyari fiillerde doğruyu yanlıştan ayırır.
2.adalet: adaletten gayemiz; nefsin bir durumu ve kuvvetidir ki nefis onunla gazap ve şehvet kuvvetlerini idare edip onları hikmetin istediği istikamete sevk eder.
3.şecaat: bundan gayemiz; aklın şehvet kuvvetini göndermekte ve durdurmakta akla itaat etmesidir.
4. iffet: iffetten gayemiz; aklın, şehvet kuvvetini ilahi nizamın edebiyle edeplendirilmesidir. Bu bakımdan bu dört esasın mutedil ve normal oluşundan bütün güzel ahlaklar doğup meydana gelmektedir.
Hz. Ali şöyle demiştir:”güzel ahlak üç haslettedir: haramlardan sakınmak, helali aramak, çoluk çocuğuna kısmadan normal nafakasını vermektir
Başka bir rivayete göre ibni Abbas şöyle demiştir her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlaktır
Bu bakımdan Allah nezdinden insanların en sevimlisi, güzel ahlak ile Hz. peygamber’in yolunu ve izini takip edenlerdir
Allahım bizi de kendine laik kullarından ve böyle güzel ahlaka sahip olanlardan kılsın.
Cemiyet hayatı içerisinde yaşarken insanlarla münasebetlerimiz pek çok farklılıklar arz eder. Yaptığımız alış-verişler, yolculuklar ve diğer konularda şahsiyetlerini tanırız. Bir kimsenin sinirlendiği zaman nasıl bir tavır takındığına şahit oluruz. Ya da menfaatine küçük bir halel geldiği zaman ne şekilde bir tavır sergilediğine de… İşte özellikle böylesi durumlarda kişilerin kendiliklerinden takındıkları tavır ve gösterdikleri reaksiyonlar, kendilerinin huylarını ortaya koyar. Bunların toplamı da kimsenin ahlakını teşkil eder.
Ahlak; insanın doğuştan getirdiği veya sonradan kazandığı birtakım davranış şekilleri, huylar, tavırları; manevi seviyesini belirten tutum ve tavırlardır.
İmam Gazali (r.al)de ahlak hakkında şöyle der: ahlak nefsin durumu ve şekil alması, maneviyatın hareketlerde hâkim olması iyi fiillerin, düşüncelerin zorlamadan hâsıl olmasıdır. Allah cc kuran kerimde Hz.peygamber için şöyle buyurur:
(ve inneke leala hulukun azim) ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
Muhakkak ki Hz. Muhammed s.a.v bizler için en güzel örnektir şüphesiz ki ancak ona uymakla bu güzelliğe ulaşabiliriz:
Sen ki olmak istersen eğer, mükemmel bir insan
Örnektir sana peygamberin, Muhammed Mustafa’n
O’dur ahlak abidesi, beşerin efendisi
Al hasletinden de, ol insanlığın sevgilisi
Yine de İmam Gazalinin güzel ve kötü ahlak konusundaki şu değerlendirmesini görelim.
Güzel ahlak peygamberlerin efendisinin sıfatıdır. Sıddikların amelinin en faziletlisidir. Güzel ahlak, imanın yarısıdır, muttakilerin mücahedesinin meyvesidir.Ăbidlerin riyazetidir.
Kötü ahlak ise öldürücü zehirdir. Beyin dağıtıcı felaketler, mahvedici rezaletler, Rabbul-alemin’in komşuluğundan uzaklaştırıcı habasetler ve sahibini şeytanların eline teslim eden dalaletlerdir.
İnsanda ahlak iyi ya da kötü olacak şekilde tezahür eder. Pek tabiidir ki İslam’ın tavsiyesi güzel ahlaktır. Zaten İslam’ın gönderiliş gayesi de insanların güzel ahlak sahibi olmasını sağlamaktır. Peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurur (innema buistu li utemmime mekarimel ahlak) ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim hz.peygamber s.a.v bunun için Allahtan güzel ahlak istemişlerdir (allahumme ahsente hakli fe ahsin Hulki) Allah’ım yaratılışımı güzel yaptığın gibi, ahlakımı da güzelleştir.
İnan insan bu duayı daima yapmalı ve uygulamak için gayret göstermeli. Toplumda insanların ilgisine ve sevgisine mazhar olmak bile kişilerin ahlakına bağlıdır insanlara karşı gönlü sevgiyle dolu, güler yüz ve tatlı dilli, onların hak ve hukukuna riayetkâr bir kişi o toplum içersinde sevilen ve sayılan bir insandır. Ama bunların zıddı bir hayat tarzı sergileyen insan ise, sevgi ve saygıya mazhar olmayacağı gibi öldükten sonra da iyilik ve rahmetle anılmayacaktır.
Adamın biri oğluna daima; sen adam olmazsın der dururmuş.
Çocuğun içine iyice oturan bu söz onu kamçılamış ve gün gelmiş o çocuk okumuş, yükselmiş ve vali olmuş hem de kendi memleketine hemen görevlileri göndererek babasını makamına getirtmek olmuş ilk işi. Apar-topar makamına gelen babasına,
Gördün mü? Bana adam olmazsın der dururdun. Şimdi ise ben memleketime vali oldum.
Babası oğluna aynı acı ve sitemle baktıktan sonra:
—Ben sana vali olmazsın demedim ki! Adam olmazsın dedim. Sen vali olmuşsun ama adam olmamışsın. Yanılmamışım eğer adam olsaydın babanı apar-topar makamına getirip böyle demezdin, diye cevap verir.
Burada çok açık bir şekilde görülen eksiklik, ahlaki olgudur
Güzel ahlakın bize getireceği kazanç nedir diye sorulduğunda
Şüphesiz ki her ibadetin kendisine ait kazançları vardır. Ama sanki güzel ahlak, bütün ibadetlerin en az birkaç katına çıkaran kazanca sahiptir. Bir hadis-i şerifte şöyle geçmektedir: innel mümine liyüdriku bihusni hulkihi dercete essaimi el kaimi. Ayşe(r.a) rasulullah(s.a.v)’i şöyle buyururken dinledim, dedi: “bir mümin, güzel ahlakı sayesinde,(nafile olarak)gündüz oruç tutup gece namaz kılan kimselerin dercesine ulaşır.”
O güzel ahlak ki imanın kemalini ortaya koyan en büyük göstergesidir: ekmelul müminine imanen ahsenuhum hulukan ve hyarukum hyarukum linisaihim. ebü hüreyre r.a den rivayet edildiğine göre rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“müminlerin iman bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.
İmam Gazali ® ahlakın esaslarını dört olarak sıralamıştır
1.Hikmet: bundan bizim gayemiz; nefsin bir durumudur ki nefis onun vasıtasıyla bütün ihtiyari fiillerde doğruyu yanlıştan ayırır.
2.adalet: adaletten gayemiz; nefsin bir durumu ve kuvvetidir ki nefis onunla gazap ve şehvet kuvvetlerini idare edip onları hikmetin istediği istikamete sevk eder.
3.şecaat: bundan gayemiz; aklın şehvet kuvvetini göndermekte ve durdurmakta akla itaat etmesidir.
4. iffet: iffetten gayemiz; aklın, şehvet kuvvetini ilahi nizamın edebiyle edeplendirilmesidir. Bu bakımdan bu dört esasın mutedil ve normal oluşundan bütün güzel ahlaklar doğup meydana gelmektedir.
Hz. Ali şöyle demiştir:”güzel ahlak üç haslettedir: haramlardan sakınmak, helali aramak, çoluk çocuğuna kısmadan normal nafakasını vermektir
Başka bir rivayete göre ibni Abbas şöyle demiştir her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlaktır
Bu bakımdan Allah nezdinden insanların en sevimlisi, güzel ahlak ile Hz. peygamber’in yolunu ve izini takip edenlerdir
Allahım bizi de kendine laik kullarından ve böyle güzel ahlaka sahip olanlardan kılsın.